Search on this blog

Search on this blog

Sınav sabahıydı; henüz şehrin uğultulu kalabalığına karışmadan, odaların sessizliğinde kalplerin nasıl da çarptığını hissedebiliyordum. O sabah, okul koridorunda yürürken adeta zamanın yavaşladığını, her nefeste geçmişin ve geleceğin izlerini taşıyan bir ağıt gibi yükseldiğini düşündüm. “Acaba, bu kalabalık arasında kaybolmak mümkün mü?” diye sormuş gibiydim kendime.

Sınıfa girdiğimizde, herkesin gözlerinde hafif bir telaş, dudaklarında ise belirsiz bir umut vardı. Ahmet, pencereden dışarıya bakarken ani bir şaşkınlıkla, “Vay canına, bugün gerçekten her şeyin değişeceğini düşünüyorum!” diye mırıldandı. Bu söz, sanki sınıfa bir anlık ferahlık getirmiş, birbirimize küçük bir gülümsemeyle baktığımız anlarda içimde de bir şeyler ısınmaya başlamıştı.

O an, öğretmenimiz, nazik bir ses tonuyla konuşmaya başladı: “Sevgili öğrenciler, sınav anı geldiğinde hepimiz kaygı ve stresin esiri olabiliyoruz. Ancak unutmayın, bu durumun üstesinden gelmenin yolları var. Sadece kalplerimizi değil, zihinlerimizi de sakinleştirebiliriz.” Ardından masanın üzerinde duran not defterine kısa notlar alarak, derin nefes egzersizlerinin öneminden bahsetmeye başladı. “Nefes, sadece yaşamın bir parçası değildir; aynı zamanda ruhun derinliklerine inen, zihni dinginleştiren bir anahtardır. Düşünün bir kere: Kalbinizin hızlı atışı, zihninizde fırtınalar koparıyor mu? O zaman derin bir nefes almak, bu fırtınayı dindirmek için en basit ama en etkili yöntem olabilir, değil mi?”

stresle baş etme
stresle baş etme

Öğretmenimizin bu sözleri, sanki içimizde biriken gerginliği yavaşça dağıtıyordu. Birkaç dakikalığına herkes gözlerini kapattı ve derin, yavaş nefes almaya başladı. Ben de, bu basit ritüele kendimi kaptırarak, her nefeste sanki bir nebze de olsa içimdeki o karanlık gölgelerin dağıldığını hissettim. “Acaba bu nefesler gerçekten de sınavın etkilerini hafifletebilir mi?” diye düşündüm. İçimde bir yerlerde beliren bu soru, hem merak hem de hafif bir şaşkınlıkla karışmıştı.

Nefeslerimizle beraber, sanki geçmişin tüm yükleri hafiflemiş, geleceğe dair belirsizlikler yerini yavaşça umut dolu bir dinginliğe bırakıyordu. Ahmet, gözlerini açtığında hafifçe gülümseyerek, “İnanılmaz, sanki her nefeste biraz daha hafifliyoruz,” dedi. Bu söz, aramızda sessiz bir anlaşmanın habercisiydi; hepimiz, sınav öncesi bu küçük ama derin adımın aslında yaşamın bir parçası olduğunu hissetmiştik.

Bir süre sonra, sınıfın arka köşesinden gelen bir soru, hepimizin aklında yankılandı: “Peki, bu yöntem sadece sınav anında mı işe yarıyor, yoksa hayatın diğer zorlu anlarında da bize yardımcı olabilir mi?” Öğretmenimiz, bu soruya da içten bir tebessümle karşılık verdi: “Elbette, sevgili öğrenciler. Her anınızda, stresin sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Nefes almak, her zaman yanınızda taşıyabileceğiniz, sizi huzura kavuşturan bir araçtır. Unutmayın, sakin bir zihinle hayata daha sağlam adımlarla ilerleyebilirsiniz.”

Bu diyaloglar, sınıfta sadece bilgi alışverişi değil, aynı zamanda ruhların da birbirine dokunduğu bir anı oluşturdu. O gün, sınavın soğuk ve zorlu etkileriyle değil, nefesin yumuşak ve sakinleştirici gücüyle tanıştık. Ve her birimiz, o anı, yaşamın her döneminde bir rehber olarak saklayacağımızı fark ettik. Gerçekten de, basit bir nefes, hayatın karmaşası içinde küçük ama önemli bir sığınak olabiliyor.

İşte o gün, yalnızca sınavı geçmek değil, aynı zamanda kendi iç dünyamızda huzuru bulmanın da mümkün olduğunu öğrendik. Ne de olsa, en büyük zaferler, bazen en basit nefeslerle başlar, öyle değil mi? O zaman Stresle baş etmeyi öğrenmemiz gerekli.

Hissettik değil mi? Peki stresle baş etme nasıl olmalı?

Sınav anı geldiğinde, kaygı ve stres çoğu öğrenciyi kendi etkisinde bırakır. Peki, bu stresle baş etme nasıl yapılır? İlk olarak, derin nefes egzersizleri oldukça faydalıdır. Nefes egzersizleri kalp atışlarını yavaşlatabilir ve zihni sakinleştirebiliriz. Nefes almak, vücuda rahatlama sinyalleri gönderir ve stresi azaltır. Bu basit yöntem, sınavın zorlayıcı etkilerini azaltabilir mi? Evet, çünkü sakin bir zihinle daha iyi odaklanabiliriz.

Bir diğer önemli strateji ise sınavı parçalara ayırmaktır. Sınavın tümünü düşünmek yerine, her soruyu tek tek ayırıp düşünmek, stresin azalmasına yardımcı olur. Kolay sorulardan başlamak, size öz güven kazandırır. Peki, bu yöntem gerçekten işe yarar mı? Evet, çünkü küçük başarılar, kaygıyı azaltır ve motivasyon sağlar.

Sınav Öncesinde Stresle Baş Etme

Son olarak, sınav öncesinde hazırlığımızı iyi yapmak, sınav anındaki stresin etkisini azaltabilir. Yeterince çalışmışsanız, sınav sırasında kendinizi daha güvende hissedersiniz. Peki, iyi bir hazırlık yapmanın stresi azaltıcı etkisinin önemi nedir? Hazırlıklı olmak, belirsizliği ortadan kaldırır ve kendimize güvenimizi artırır.

Kısacası, sınav anında stresle başa çıkmak için nefes egzersiz yapmak, sınavı küçük parçalara ayırmak ve iyi bir hazırlık yapmak gibi basit ama etkili yöntemler vardır. Peki, siz sınav sırasında stresinizi nasıl yönetiyorsunuz?

Stres ve meslek seçimi hakkında diğer yazılarımız için blog sayfamıza göz atabilirsiniz.

edakeskiinnn@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir